SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU FEDAİLİ MEDİNE

<< 886 >>

DEVAM: 5- Medine'den Hoşlanmayan Kimseler [Makbul İnsanlar Değildir]

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن هشام بن عروة، عن عبد الله ابن الزبير، عن سفيان بن أبي زهير رضي الله عنه أنه قال:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: (تفتح اليمن، فيأتي قوم يبسون، فيتحملون بأهليهم ومن أطاعهم، والمدينة خير لهم لو كانوا يعلمون. وتفتح الشأم، فيأتي قوم يبسون، فيتحملون بأهليهم ومن أطاعهم، والمدينة خير لهم لو كانوا يعلمون. وتفتح العراق، فيأتي قوم يبسون، فيتحملون بأهليهم ومن أطاعهم، والمدينة خير لهم لو كانوا يعلمون).

 

[-1875-] Süfyan bin Ebi Züheyr r.a. şöyle demiştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: "Yemen fethedilecek ve bir grup insan ailesini ve kendisine itaat edip tabi olanları toplayıp oraya göçecek. Fakat Medine onlar için daha hayırlıdır; ah keşke bilseler! Şam fethedilecek ve bir çok insan çoluk çocuğunu ve kendisine itaat edip tabi olanları toplayıp oraya yerleşmek üzere yola çıkacak. Halbuki Medine onlar için daha hayırlıdır; ah keşke bilseler! Irak fethedilecek ve bir çok insan çoluk çocuğunu ve kendisine itaat edip tabi olanları toplayıp oraya yerleşmek üzere yola çıkacak. Halbuki Medine onlar için daha hayırlıdır; ah keşke bilseler!"

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buharî bu bab başlığı altında Medine'den hoşlanmayan ve yüz çeviren kimselerin kınandıklarını anlatmaktadır.

 

Ebu Hureyre hadisinde Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "... terk edeceksi­niz..." ifadesini kullanmıştır. Bu ifadenin muhatapları o anda orada bulunan ger­çek muhataplar değildir; Medine'de yaşayan bazı kimselere veya o anda orada bulunan gerçek muhatapların soyundan gelenlere hitap edilmiştir.

 

"... öncesine göre daha iyi bir duruma geleceği halde..." ifadesiyle ilgili ola­rak Kurtubî - Kadî Iyad'a uyarak - şöyle demiştir: "Bu durum gerçekten meydana gelmiştir. Zira Medine hilafetin merkezi iken insanların akın akın geldiği ve sığındığı bir yer olmuş, değişik ülkelerden alınan vergiler ve cizyeler buraya getirilmiş ve Medine en bayındır kentler arasında yer almıştır. Ancak daha sonra hilafetin merkezi Medine'den Şam'a oradan da Irak'a taşınınca burası bedevilerin elinde kalmış, fitne ve kargaşa yayılmış ve insanlar burayı terk etmeye başlamıştır. Sonunda yırtıcı hayvanların ve kuşların başıboş dolaştığı ıssız bir yer haline gelmiştir."

 

Nevevî konu hakkında şunları söylemiştir: 'Tercih edilen görüş Medine'nin terkedilmesinin kıyamet kopacağı zaman / dünya hayatının sona ereceği ahir zamanda gerçekleşeceğidir. Zaten Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in anlattığı iki çobanla ilgili kıssa bu görüşü desteklemek­tedir. Zira gerek İmam Müslim'in naklettiği hadiste "sonra iki çoban haaşrolacak. ibaresiyle gerekse Buharî'nin naklettiği hadiste "haşredilenlerin en sonuncusu / en son haşrolacak..." şeklindeki ibaresiyle bu çobanların haşredilecekleri hususu an­latılmaktadır."

 

İmam Malik'in İbn Hamas'ın, amcası Ebu Hureyre'den merfu olarak naklettiği şu hadis de bu görüşü desteklemektedir: "Siz öncesine göre daha iyi bir duruma geleceği halde Medine'yi terk edecek­siniz. Hatta şehre kurtlar inecek ve mescidin duvarlarının veya minberinin üzerine çıkıp ulunacaktır." Orada bulunan sahabiler: "Peki bu durumda meyveler ve ürünler kime kalacak?" diye sorunca Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Kurda kuşa yem olacak!" buyurdu.

 

"Yemen fethedilecek..." İbn Abdilberr ve başka alimler şöyle demişlerdir: "Yemen Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve Hz. Ebu Bekir zamanında fethe­dildi. Sonra da sırasıyla Şam ve Irak'ın fethi gerçekleştirildi. Bu hadis Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Nebi olduğunu gösteren açık deliller arasında yer alır. Gerçekten de bu fetihler tıpkı Resûl-i Ekrem'in (s.a.v.) bildirdiği gibi gerçekleşmiştir. Hatta söz konusu bölgelerin fetih sırası da aynen Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hadisindeki gibi olmuştur. Bu fetihlerin ardından bazı insanlar meydana gelen zenginlik ve rahatlıktan yararlanmak amacıyla Me­dine'yi terk ettiler. Halbuki sabredip Medine'de kalsalardı kendileri için daha iyi olurdu. Bu hadis ayrıca Medine'nin diğer bütün kentlerden daha üstün olduğu­nu da göstermektedir. Zaten bu konuda görüş birliği bulunmaktadır. Bu hadise dayanılarak çıkarılan bir sonuç da bazı yörelerin diğer yörelerden üstün olabile­ceğidir. Zaten alimler Medine'nin diğer yörelerden üstün olduğu konusunda ortak görüş beyan etmişlerdir. Bu konudaki tek tartışma Medine'nin mi yoksa Mekke'nin mi daha üstün olduğu yönündedir."

 

"... ah keşke bilseleri" Resûlullah'ın (s.a.v.) bu sözü "Keşke, Mescid-i Nebevî'de namaz kılmak, Medine'de yaşamanın sevabına nail olmak ve diğer pek çok üstünlüklere ermek gibi özellikleri düşünerek Medine'nin faziletini anlayıp kavrasalar" anlamına gelir."

 

Beydavî fethedilen ülkeler hakkındaki bu hadisle ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Yemen fethedildikten sonra bazı insanla­rın bu ülkenin şehirlerinden ve oradaki halkın yaşayışından hoşlanıp etkilene­ceklerini anlatmıştır. Bu hayranlık ise onların ailelerini de yanlarına alarak Medi­ne'den ayrılmalarına sebep olacaktır. Halbuki Medine'de kalmak aslında onlar için daha hayırlıdır. Çünkü Medine, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in harem bölge tayin ettiği (Haremü'r-Resûl), vahye beşiklik eden ve bereketlerin yağdığı bir şehirdir. Keşke bu kimseler Medine'de kalmanın dînî ve uhrevî faydalarını, yararlarını bilselerdi. Çünkü Medine'nin sağladığı bu dîni yararlar karşısında başka yerlere göçerek bu dünyanın gelip geçici faydalarını elde etmenin lafı bile olmaz."